Her şeye rağmen bir günün içerisinde gülümsersin , gülersin , kahkaha atarsın. Ama bunlar da nafiledir içindeki dipsiz kuyuyu tatmin etmeye. Bir gün her şey iyileşir , eskisinden daha iyi olacaktır. düşüncesi kendine yer açmaya çalışır zihinde . Günler gelir ve geçer. Sonra haftalar ve aylar, daha sonra geçecek yıllar. Bir taraftan yaklaşan yaz hakkında planlar yapılmaya başlanır günlerce . Nereye gidilmeli , nerede kalınmalı , nasıl eğlenmeli . Gezilecek yerler , görülecek insanlar , edilecek danslar vardır. Düşünmesi mutlu eder , kafanı oyalar. Ve tabi arkadaşlara anlatılacak pek çok olay , pek çok yaşanmışlık birikmiştir. Her ne kadar iyi bir son olmasa da yaşanmış şeylerden bahsediyorum.
Bir diğer gün , yetişmesi gereken sunum için deli gibi araştırma yapar, kaynak tararken yine oyalanırım kendimle , boşluğa dair düşünceler bir süre uzaklaşır. Ama ara verdiğim bir anda , aklıma binlerce tilki üşüşür. Belli mola vermemi beklerler , yine düşünmek için.
Bir şey zorlamayla olmaz, ittirmeyle yürümez eğer yürümeye niyeti yoksa , kimseye de kendini zorla sevdiremezsin. Olmuyorsa olmuyor dersin , olmasın ölüm yok ya ucunda. Ama olmayanlar hayatını kapladıkça , onları görmezden gelmek de zorlaşır. Hayatındaki önemli insanları yitirdikçe birer birer, kendin de eksilirsin.
Her neyse , insanlar diyorum.. İnsanlar umursamıyor çoğu zaman. Kimseye kendini anlatmak için yorulmaya bile değmiyor. Herkeste standart cevaplar. Bu cevapların en ünlüsü : Boşver, takma kafana. Keşke bu kadar kolay olsaydı. Ama olmuyor. İnsanlar , insanlar sorunlarını dinliyor gibi yapıyorlar , çünkü arkasından kendi sorunlarını , kendi hayatlarını anlatmak istiyorlar.
Ve daha sonra kendinin diğerlerinden farklı olduğunu , yüzeysel olmadığını fark ediyorsun. Ah be kadın , yüzeysel olmuyorsun da ne oluyor.Baksana etrafında , çok düşünmeyen insanlar çoğu şeyin farkında olmadıkları , hatta buna gerek de duymadıkları için nasıl da mutlular..